TÜRKİYE’YE YÖNELİK METAFİZİK SALDIRILAR VE SATANİST AYİNLER HUSUSUNDA DEVLETİN PARAPSİKOLOJİK KURUM İHTİYACI

  6 Şubat 2023… Yıkılan binlerce yapı, ölen on binlerce insan… 7 Ekim 2023… Hamas’ın İsrail’e hamlesi ve akabinde İsrail’in Gazze vahşeti. Katledilen onca sivil, masum, çocuk! Türk askeri Irak’ta,..

TÜRKİYE’YE YÖNELİK METAFİZİK SALDIRILAR VE SATANİST AYİNLER HUSUSUNDA DEVLETİN PARAPSİKOLOJİK KURUM İHTİYACI
Atlas International Group

 

6 Şubat 2023…
Yıkılan binlerce yapı, ölen on binlerce insan…

7 Ekim 2023…
Hamas’ın İsrail’e hamlesi ve akabinde İsrail’in Gazze vahşeti. Katledilen onca sivil, masum, çocuk!

Türk askeri Irak’ta, Suriye’de, cephede…

19 Mayıs 2024…
İran Cumhurbaşkanı kaza(!) sonucu öldü…

31 Temmuz 2024…
İsmail Haniye şehit…

27 Eylül 2024…
Hasan Nasrallah ve Hizbullah yöneticileri öldürüldü.
Bir ay öncesinde Türkiye’nin gündemi: Narin…

Ve 4 Ekim 2024…
İstanbul’da satanist cinayetler…

Dikkat ettiniz mi bilmiyorum. Yukarıda sıraladığım olayları ayrı ayrı değerlendirdiğimizde birbiriyle ilişkilendirmek çoğu insana saçma gelir. Her şeyin mantık çizgisinde yürüdüğü şu dünyada hakikatlere saçma demek tam da bize yakışacak türden bir erdem(!).

Neden sorgulamıyoruz? Neden irdelemiyoruz? Neden tefekkür etmiyoruz? Cevap basit: Çünkü öyle şekillendirildik. Ve karanlık şer odakları bu şekillendirmenin mimarları olarak kirli ve iğrenç eylemlerini artık ‘göz’ümüze soka soka yapabiliyor…

4 Ekim günü ülkece kanımızı donduran bir vahşete tanık olduk. Satanist cinayetler ne Türkiye’de ne de dünyanın herhangi bir yerinde yabancı olunan bir şey değil. Fakat satanist cinayetler Türkiye’de tanımak, çözümlemek ve idrak etmek açısında maalesef yabancı olunan bir şey. Biz satanist cin-ayetleri filmlerden etkilenen üç beş serserinin cin-neti zannediyoruz. Hâlbuki gerçek farklı…

Münevver Karabulut’u hatırladınız mı? Hani ünlü iş insanı Hayyam Garipoğlu’nun yeğeni Cem Garipoğlu’nun ve akrabalarının satanist bir ayinde katlettikleri genç kız. Bu cinayetten sonra Cem Garipoğlu MOSSAD tarafından İsrail’e kaçırılmıştı. Fakat devlet meselenin üzerine gidince nedense Cem Garipoğlu Türkiye’ye getirildi ve tutuklandı. Sonra da -bak sen şu işe- Cem Garipoğlu cezaevinde öldü. İsrail ve MOSSAD ile bağlantısı olan bu denli güçlü bir aile vicdana geldiği için mi Cem’i teslim etti? Tabii ki hayır. Plan belliydi. Cem teslim edilecek, cezaevinde öldü süsü verilecek ve bir hayalet gibi hayatına devam edecekti. Bu arada satanist ayinler ve İsrail kelimelerini günümüzde yaşananları düşünerek birlikte değerlendirmek önemli.

Hayatta hiçbir şey tesadüf değildir. Eğer tesadüf olduğuna inanıyorsanız 3 Ekim günü Cem Garipoğlu’nun mezarının incelenmesini ve hemen ertesi günü iki genç kızın tıpkı Münevver Karabulut gibi satanist bir cinayete kurban gitmesini elbette birbirinden alakasız olaylar olarak tanımlarsınız. Bu arada Türkiye İstanbul’daki cinayetlere dikkat kesilmişken Cem Garipoğlu’nun mezarındaki kişinin Cem Garipoğlu olduğu açıklandı ve mesele kapandı. Şaşırmıyoruz…

Eski çağlardan bu yana devletler kendilerine ve halklarına yönelik tehditlere karşı tedbirler alır, bu tedbirler kapsamında kurumlar oluşturur. Bu çaba yaşamın her alanında görülür. Bugün beyinlerimize yerleştirilmiş aşağılık kompleksi yüzünden kendimizden üstün gördüğümüz birçok Batı ülkesi kendi coğrafyalarında yaşanan bu tarz ayin-cinayetleri araştırmak ve çözümlemek için parapsikoloji adı altında çalışmalar yürütüyor. Hatta bunun da ötesinde birçok devletin istihbarat servisinin metafizik istihbarat tanımlamasıyla başka ülkelere karşı metafizik saldırı ve casusluk yaptığı da bir gerçek. Peki, biz ne yapıyoruz? Birçok alanda olduğu gibi bu hususta da uyuyor muyuz? Devletimizin çağımızın gerçekliklerine uygun bilge kurumlara ihtiyacı var. Bu kurumları oluşturacak ve ilerletecek birikim ve tecrübe ise tarih ve kültürümüzde fazlasıyla bulunuyor. Bu kurumlara neden ihtiyacımız var? Çünkü bu sorunu salt adli ve kriminal yaklaşımlarla çözemeyiz. Bu tip cinayetlerin bilinçli kurgulanmış birer ayin olduğu tüm unsurlarıyla ortadadır. Biz bu sistematik operasyonları psikolojik rahatsızlık, eğitimsizlik, madde ve alkol kullanımı gibi sebeplere dayandırırsak savaşı baştan kaybetmiş oluruz. Bu sebepler gençlerimizin tuzağa ilk düşüşlerinin sebepleri. Sonrası ise şeytani bir akıl…

Söylediklerime benim bir yobaz yahut kafayı bozmuş biri olduğum gözüyle bakanlar olabilir. Onlar öyle bakadursunlar, Türkiye’de metafizik, satanist ve şeytani cin-ayetler, cin-netler, saldırılar oluyor ve önlem alınmazsa olmaya da devam edecek…

 

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.