Bursalı İnşaat Mühendisi Fethullah Şirin, Kutlu Deniz İnşaat şirketine taşeron olarak iş yaparken yaşadığı şok edici olayları anlattı. Tapuların çıkmaması, dairelerin başkasına satılması ve sahte daire satışlarına ilişkin iddialarıyla yaşanan..
Bursalı İnşaat Mühendisi Fethullah Şirin, Kutlu Deniz İnşaat şirketine taşeron olarak iş yaparken yaşadığı şok edici olayları anlattı. Tapuların çıkmaması, dairelerin başkasına satılması ve sahte daire satışlarına ilişkin iddialarıyla yaşanan mağduriyetleri dile getirdi.
Bursa’da inşaat sektöründe yeni bir skandal bir iddia ortaya atıldı. İnşaat mühendisi Fethullah Şirin, Kutlu Deniz İnşaat şirketiyle olan çalışma sürecinde yaşadığı şok edici olayları gün yüzüne çıkardı. Şirketin sahipleri Tuğrul Kutluay ve Sırrı Aydın’a ait olduğu belirtilen Kutlu Deniz İnşaat’ın, tapu konusundaki oyalama taktikleri, dairelerin başkasına satılması ve sahte daire satışlarıyla gündeme gelerek birçok kişinin mağdur olduğu öne sürüldü.
Fethullah Şirin, şirketle olan taşeron ilişkisi sırasında hak edişlerini alamadığını ve tapuların çıkmamasıyla karşılaştığını ifade etti. Dahası, kendisinin hak ediş olarak aldığı dairelerin başkalarına satıldığını ve şirket yetkilisi Sırrı Aydın tarafından tehditlere maruz kaldığını iddia etti. Şirin, bu iddialarını belgelerle desteklerken, şirket sahiplerinin peşin ve elden ödeme alarak hukuk dışı işlemlerle de pek çok kişiyi mağdur ettiği iddialarında bulundu. Şirin ayrıca, Kutlu Deniz İnşaat’ın sahte daire satışlarına devam ettiğini ve kendilerini şirket yetkilisi olarak tanıtan kişilerin sahte daireleri sattıklarını ileri sürdü. Benzer sorunların yaşandığını tespit ettiği 108 kişinin daha da mağdur olduğunu ifade eden Şirin, şantiyenin belediye tarafından mühürlenmesine rağmen kaçak olarak inşaata devam edildiğini ve malzemelerinin geri verilmediğini belirtti.
“TEHDİTLER ALIYORUM”
Mağdur olduğunu iddia eden inşaat mühendisi Fethullah Şirin’in, “Kutlu Deniz İnşaat’a taşeron olarak imalatlar yaptım ve bu imalatlarım karşılığını alamadım. Çalışmalarım sırasın inşaattan temlikler çıkmamaya başladı. ‘Şuan tapu veremiyoruz’ dendi. Ben ona rağmen kendi imkanlarımla inşaata devam ettim. Sonradan benim hak ediş olarak aldığım dairelerin başkasına satıldığını öğrendim. Bana başka daire vermeyi, daha sonrasında da evrak vermeye teklif ettiler. Verdikleri evrak, 3,5 milyon lira değerindeydi ve o evrakların hepsi yazıldı. Evrakların karşılığını alamadığım gibi Sırrı Aydın Tarafından tehditler aldım. Bu konuların hepsi savcılık sürecindedir ve mahkememiz devam ediyor. Tehdit ve her türlü hakaretle karşılaşıyorum” diye konuştu.
“İNŞAAT KAÇAK OLARAK DEVAM EDİYOR”
Elinde dolandırıcılığa dair pek çok belge ve bilgi olduğunu belirten Şirin, “Tuğrul Kutluay, Sırrı Aydın şahıslı firma adlı sahipleri, sözleşmeyle daire sattılar ancak peşin ödemeleri aldılar. Bir daireyi 500 bin liraya sattılarsa, 200 bin lirasını peşin aldılar. Geri kalan miktarın ise tapu tesliminde alınacağını söylediler ancak olmayan tapu üzerinden konuştular. Çıkmayan tapulardan dolayı pek çok insan mağdur ve onlarında şikayetleri var. Sırrı Aydın’ın savcılıkta 57 tane dosyası var. Kendisi daha önce de dolandırıcılıktan 8 ay ceza evinde yattı. Kendisi ortalarda yok ve sözde yeğenlerine şantiyeyi devrettiği söyleniyor. Yeğenlerin böyle bir yetkisi yok. Sahte daire satışları halen devam ediyor.
Kendilerini Kutlu Deniz İnşaat’ın yetkilisi olduğunu tanıtan kişiler, insanlara imza attırarak olmayan daireleri satmaya devam ediyor. Bu konuda mağdur olan kişilerin belgeleri de bende mevcut. Benim belgeleri olarak tespit ettiğim 108 kişi aynı konulardan dolayı mağdur. Belediye tarafından mühürlenmelerine rağmen kaçak olarak inşaat devam ediyor. İnşaatlara beton dökememelerine rağmen göstermelik bir şekilde ince imalar yapıyorlar. Benim inşaata çalışma yaptığım dönemden malzemelerimde orada kaldı. Malzemelerimi alabilmek için de savcılığa başvurdum. Onun kararı da yakın zamanda çıkacaktır” ifadelerini kullandı.
“AVUKATIMA ÇARPTILAR”
Şantiyede 2020 yılında çalışmaya başladığını söyleyen Fethullah Şirin, “Alacaklarım konusunda büyük sorunlar yaşamıyordum. 2022 yılından sonra haklarımı hiç alamadım. 2017 ila 2019 yılları arasında sattığı daireleri alamayan mağdurlar hala var. Benim şuan koruma kararım var. Düzenli olarak tehditler alıyorum. Tüm delilleri de biriktirerek savcılığa ilettim. Mesajlaşma uygulaması aracılığı ile bana tehdit içerikli ses kaydı atıyorlar. Banan atıkları ses kayıtların birinde ‘Müebbet hapis cezası alsam bile seni öldüreceğim’ diye mesajları var. Daha önce beni takip ettikleri de oldu. Ben kendilerini icraya verdiğimde, haciz esnasında avukatıma çarparak kaçtılar. Bu emniyet tarafından belgelenmiş bir olaydır. Avukatım aracı çekiciyle alırken Hüseyin Bayram isimli şahıs, arabayı kaçırarak avukata çarpıyor. Onun tutanakları da bende mevcut. Onun hakkındaki şikayetimiz de devam ediyor. Kendisi de müteahhitin yeğeni olarak insanlara kendisini tanıştırarak daire satıyor. Kendisi şuan kaçak durumda ve ortalarda görünmüyor.
Satış ofisinde insanlar habersizce mağdur olmaya devam ediyor. Şuan kentsel dönüşüm olduğu için, maliklerin dairelerini satmaya yönelik icraatları var. Eskiden kendi evi yıkılıp yapılan bir kat maliki var ve onun dairesini satmışlar. Bu konu için de savcılığa suç duyurusunda bulunuldu. Bu kişilerin çok dosyaları var. Şuan bile şantiyede çalışanlara çek verildi ve çekleri ödenmedi. Onları bile bekletiyorlar. Bu kişilerin toplaya bildikleri kadar fazla para toplayarak ortadan kaybolacaklarını düşünüyorum. CİMER aracılığı ile de başvurularda bulundum ve cevap aldım. O konuda şuan gelir idaresi başkanlığında bulunuyor. Hukuk dışı bir şekilde elden satış yapıyorlar. Banka hesaplarına geçen bir havale olmuyor. Daire satışlarında bile şaşkınlık verici olaylar var. Benzer konular ve mağduriyetler gün geçtikçe artıyor. Devlet tarafından şuan bile bir operasyon düzenlenebilir” dedi.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.
Hacı veysel batu Tuğrul Kutluay sırrı Suat aydın bilal Polat örgüt kurup bütün insanları dolandırmışlardi beni ifadeye aldılar o yüzden gerçekleri söylemek zorunda kaldım