İsrail ve İran

İsrail Suriye’de İran elçiliğine saldırı düzenledi, 3 büyük general olmak üzere bir hayli İran’lı üst düzey yetkiliyi öldürdü. Gerçekten bunu İsrail değil de Rusya yapmış olsaydı, kıyamet kopardı. Hele bir Müslüman ülke yapmış olsaydı bir batılı devlete karşı. Bugün tüm NATO devletleri o ülkeye haritadan silerdi.

Yapan İsrail olunca tıs. Kınama mesajı bile yayınlayan olmadı.
Bir de İran tarafından bakılırsa, gerçekten kabul edilir bir şey değil. Ki bu ilk de değil. İsrail birçok kez İranlı yetkiliyi öldürmüş, saldırılar düzenlemiştir. Hatta İran topraklarının içine bile saldırılar düzenlemiştir. İran yerine Rusya’nın başına böyle bir şey gelmiş olsa idi, çoktan İsrail ile savaş başlamıştı. Ya da Çin’e böyle bir şey yapılmış olsa olayın ardından saat bile geçmeden Çin uçakları İsrail semalarında bombardımana başlamış olurlardı.
İran savaş istemiyor. Doğrudan bir savaşa girme taraftarı değil çünkü İran yakın zamanda Irak ile girdiği savaşın acılarını unutmuş değildir. İzlerini tamamen silmiş değildir. Ve bir savaşı kaldırabilecek bir gücü de yoktur. Ekonomik açıdan iyileşme hesapları yaparken, ABD tarafından uygulanan ambargoyu kaldırmaya uğraşırken kimse ile bir savaşa asla girmeyecektir. Hele ki etrafında ki Müslüman ülkeler Iran’a bu kadar diş bilerken ve İran’ı bu kadar dışlarken, İran yalnız olduğunu çok iyi biliyorken asla İsrail ile bir savaşa girmeyecektir. Ama başını dik tutmaya da ihtiyacı var çünkü içeride vatandaşına diyecek bir şeyleri olmalıdır. Bunun için de göstermelik de olsa bir şeyler yaptı. Evet, danışıklı dövüştü bu. ABD’nin haberi vardı dolayısı ile İsrail’in de haberi vardı. ABD ve İsrail’in uçakları zaten havada bekliyorlardı, İran’ın Drone’ları gelince hepsini yok ettiler. İran bölgede İsrail kadar yalnızdır ve İsrail kadar Müslüman ülkeler tarafından dışlanmaktadır. İran bunu bilmektedir. Hatta İsrail son olayda yaptığı açıklamada İran’a karşı kendilerinde destek veren “dostlarına” teşekkür etti. Bu “dostlarının” başında Suudi Arabistan ve Ürdün gelmektedir.
İsrail Gazze’de katliamlarını sürdürüyor. Kimseyi umursamıyor, kimseyi dinlemiyor, kimseden korkmuyor. Tek korktuğu HAMAS’tır. Hamas’ı yok etme bahanesi ile Gazze’yi yerle yeksan etti. Havadan bombardımanlar ile taş üstünde taş bırakmadı. Yetmedi, şimdi de Gazze’nin güneyine sığınan 1,5 milyon Gazze’linin üzerine karadan tanklar, toplarla harekât yapmaya hazırlanıyor. Yani önüne çıkan öldürecek, yok edecek bir harekât. Tam bir katliam planlanıyor. Sırp kasap Miloseviç’in yaptığının aynısını hatta daha fazlasını yapacak.
Gelgelim Türkiye’ye. 7 Ekim’den bu yana Gazze’de katliam sürerken, en yüksek ağızdan tepkiler dile getirilirken bir türlü fiili bir tepki ortaya konuyordu İsrail’e karşı. Yani ne bir ambargo, ne ticaret durdurulması ne de başka bir şey. Seçimler bittikten sonra her ne oldu ise, Türkiye birde ambargo için bazı kısıtlamalar açıkladı. Hele bir de açıklanan başlıklar arasında bazı maddeler vardı ki okuyunca “ne oluyor” demek zorunda kaldık? Özellikler Jet yakıtı başlığı bizleri çok şaşırttı. Şu anda kadar İsrail bizden jet yakıtı temin ediyorsa vay halimize. Hükümet tarafından yapılan açıklamalar durumun öyle olmadığını söylüyor. Ama ne olursa olsun, böyle bir durumda İsrail ile ticaretin yapılması da başlı başlına sorun teşkil ediyorken işin içine bir de jet yakıtı girince elbette üzülüyoruz. Kaldı ki bu ambargo için neden bu kadar beklenildi?
Aslında bu durum Türkiye’ye özgü bir şey değil, hiçbir Arap ülkesi İsrail ile ticareti kesmedi. Orada öldürülen bizzat kardeşleri olmasına rağmen kimse İsrail ile “papaz” olmak istemedi, istemiyor. Çünkü hepimiz çok iyi biliyoruz ki küresel ekonomik sistem maalesef İsrail tarafından kontrol ediliyor. Tüm Müslüman ülkeler’de bu ekonomik sisteme göbekten bağlı. İsrail bir ülke’nin ekonomik sistemini bozmak istese rahatlıkla yapabiliyor. Daha ötesi İsrail ABD ile birlikte kendi dışındaki tüm ülkelerin mal varlıklarına diledikleri zaman çökebiliyorlar. Nitekim, başta Suudi Arabistan olmak üzere ABD’de yatırımı ya da varlığı bulunmayan hemen hiçbir Müslüman ülke yok.
İsrail’e kızıyoruz, kimseyi takmıyor, bileşmiş milletleri dinlemiyor. Hiçbir kararı uygulamıyor falan diye. Niye dinlesin ki, yanı başında buluna hiçbir Müslüman ülke ticareti dahi kesmiyorken, İsrail’e dolaylı bir destek vermiş olmuyor mu?