Erkan Erdem Son yıllarda internet alışverişlerinin yaygınlaşması, motokuryelerin iş yükünü giderek artırdı. Pandemi döneminde bu talebin zirve yapmasıyla birlikte, kuryelerin karşı karşıya kaldığı zorluklar da daha görünür hale geldi. Tüm..
Son yıllarda internet alışverişlerinin yaygınlaşması, motokuryelerin iş yükünü giderek artırdı. Pandemi döneminde bu talebin zirve yapmasıyla birlikte, kuryelerin karşı karşıya kaldığı zorluklar da daha görünür hale geldi. Tüm Anadolu Motosikletli Kuryeler Federasyonu’na göre Türkiye’de yaklaşık 900.000 motokurye bulunuyor, bunlardan yalnızca %12’si kayıtlı çalışıyor ve 2023 Kurye ölümleri raporuna göre kayıtlı 68 kurye hız baskısı nedeniyle hayatını kaybetti, kayıt dışı çalışanlar ile birlikte bu rakam 200’e kadar çıkıyor.
Ne yazık ki, iş yükündeki artışa rağmen, kuryelerin çalışma koşulları daha da kötüleşti. Türkiye’de her yıl çok sayıda moto kurye, hız baskısı ve yetersiz iş güvenliği nedeniyle ciddi kazalarla karşılaşıyor. Bu kazaların bazıları ölümle sonuçlanırken, birçok kurye de kalıcı yaralanmalar yaşıyor.
Motokuryelerin en büyük sıkıntılarının başında düşük ücretler ve uzun çalışma saatleri geliyor. Pek çok motokurye, güvencesiz koşullarda ya sigortasız ya da eksik sigortalı çalışıyor. Trafikte sürekli tehlikelerle yüz yüze olan motosikletli kuryeler, adeta ölümle burun buruna görev yapıyor. Bu zor şartlarda çalışan motokuryelerin iş güvenliği önlemlerinden mahrum olması ise durumu daha da kötüleştiriyor.
Motokuryelik yapan Murat, işin zorluklarını ve kişisel deneyimlerini şu sözlerle anlatıyor: “Trafikte motosikletle sipariş yetiştirmeye çalışırken en büyük mücadeleyi biz veriyoruz. Müşteriler, çoğu gecikmenin aslında sistemsel ya da işletme kaynaklı olduğunu bilmiyor. Paket başı çalıştığımız için en ufak bir gecikmede, saygısızca suçlanıyoruz. Birçok kurye bu yüzden serseri muamelesi görüyor. Geçen yıl 29 Ekim’deki yürüyüşe iş kıyafetimle katıldım, işimden bir anlığına izin almıştım. Orada bana ‘Aaa iş kıyafetiyle mi geldin?’ diye aşağılayıcı bir tavırla bakıldı. Oysa oraya sadece vatandaş olarak katılmak istedim.”
Sistem, hız odaklı çalıştığı için ne yazık ki birçok motokurye trafik kurallarını hiçe saymak zorunda kalıyor. Murat, bu duruma dikkat çekerek şöyle diyor: “Sistem hızlı olanı ödüllendiriyor. Biz hız yaptıkça daha çok iş alıyoruz, ama bu da kazalara davetiye çıkarıyor. Daha hızlı gitmek demek, kaza riskini de artırmak demek.”
Bu tehlikeli çalışma şartlarında motokuryeler için en büyük risk ise bedenleri. “Bizim kaportamız, motosiklet değil vücudumuz,” diyor Murat. “Motosikletin zarar gördüğünü tamir ettirebilirsin ama bedenimizi tamir etmek o kadar kolay değil. En ufak bir hata, ciddi kazalara ve kalıcı hasarlara yol açabiliyor.”
Kuryelik işinin ne kadar tehlikeli olduğuna dair en acı gerçeklerden biri de ölüm riski. Murat, birkaç arkadaşının hayatını bu zor işte kaybettiğini üzülerek anlatıyor: “Birebir tanıdığım iki arkadaşım canına kıydı, biri kalp krizi geçirdi. Başka kazalarda kaybettiğimiz arkadaşlarımız da oldu. Onları kaybetmek bize hep aynı gerçeği hatırlatıyor: Ölümle yaşam arasında çok ince bir çizgideyiz, ama sistem bize sürekli para kazanmamız gerektiğini söylüyor.”
Türkiye’de motokuryeler arasında örgütlenme çabaları her zaman tepkiyle karşılanıyor. Murat bu durumu şöyle açıklıyor: “Türkiye, Ortadoğu’ya yakın bir ülke. Haklarımızı almak için radikal olmamamız gerektiğini düşünüyorum. Ben orta yolcu bir politika izlemeye çalışıyorum, yoksa işimi kaybedebilirim.”
Murat ayrıca, kayıt dışı çalışmanın bu sektörde sık görülen bir durum olduğunu ekliyor: “Bazı arkadaşlarım kayıt dışı çalışmak zorunda kalıyor. Ya icra dosyaları nedeniyle ya da sigara, alkol gibi yasa dışı ticaretlere karışmışlar.”
Asgari ücretin üzerinde bir kazanç elde etmek için, bir motokuryenin en az 9-10 saat çalışması gerektiğini belirten Murat, bu durumun hem kişisel sağlığı hem de trafiği riske attığını ifade ediyor: “Bu kadar çalışmak bizi hem fiziksel hem de zihinsel olarak tüketiyor. Bazı firmalar araç ve ekipman sağlarken, birçok firma bizi bu konuda yalnız bırakıyor.”
Çalışma saatlerinin de dinlenmeye izin vermediğinden bahseden Murat, çalıştığı firmadaki durumu şu sözlerle anlatıyor: “Eğer izin yapacaksan pazar günü 1 gün, hafta içi izin yapacaksan 2 gün çalışmıyorsun. Ama bu süreler tam anlamıyla dinlenmeye yetmiyor. O zamanlarda ya motosiklet bakımını yapıyorsun ya da muhasebecine evrak götürüyorsun. Sosyalleşmeye vakit kalmıyor.”
Motosikletli Kuryeler Federasyonu Genel Başkanı Turgut Ay, Pandemi süreciyle birlikte sektörde büyük bir artış yaşandığını, her geçen gün yüzlerce kişinin bu mesleğe adım attığını söyledi.
Sektördeki bu büyüme ile birlikte kapsamlı bir düzenlemeye ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Ay, motokuryelerin meslek odası kurması gerektiğini savundu. Meslek odası kurulması halinde mesleki yeterlilik belgesi ve plaka zorunluluğunun getirilebileceğini belirtti. Böylece hem hizmet kalitesinin artacağını hem de kuryelerin takibinin daha kolay yapılabileceğini ekledi. “Motokuryeler evlerimize hizmet veriyor, bu yüzden mesleği yapan kişilerin doğru bir şekilde seçilmesi çok önemli,” dedi.
Ayrıca Ay, ekipmanların pahalı olduğunu ve bu konuda devletten vergi indirimi talep ettiklerini belirtti. Taksici esnafına uygulanan ekipman yenileme düzenlemesinin motokuryelere de uygulanmasını isteyen Ay, her iki yılda bir kuryelerin ekipman alabilmesi için devletin destek vermesi gerektiğini söyledi. Ay, trafik ekiplerinden ise kuryelerin ekipmanlarının titizlikle denetlenmesini rica etti.
Uzmanlar, motokuryelerin güvenliği ve sağlığı için acilen adımlar atılması gerektiğini belirtiyor. İlk olarak, kuryelik mesleğinin “Çok Tehlikeli Meslekler” sınıfına dahil edilmeli, çalışma statüsü iş güvenliği gözetilecek şekilde yeniden düzenlenmelidir. Ayrıca, çalışma koşullarının denetlenmesi, güvencesiz çalışmanın önüne geçilmesi ve ehliyetsiz kişilerin bu sektörde çalıştırılmaması gibi düzenlemeler yapılması gerektiği ifade ediliyor. Motokuryelerin güvenliğini sağlamak için trafik altyapısının geliştirilmesi, motosikletliler için özel yollar yapılması ve bariyerlerin motosiklet dostu hale getirilmesi öncelikli alınması gereken önlemler olarak yapılması gerekiyor.
Son Söz:
Murat gibi iki teker üzerinde çalışmak zorunda kalan motokuryeler, dijital ekonominin büyümesiyle artan iş yükü altında hayatta kalmaya çalışıyor. Hız baskısı, düşük ücretler ve güvencesizlik, onları her gün ölümle burun buruna getiriyor. Onların hikayeleri, modern dünyada emeğin ve yaşamın ne kadar değersizleştirildiğini gösteriyor. Motokuryeler, insanca yaşam koşulları ve adil bir çalışma ortamı için seslerini duyurmaya çalışıyor. Bu çığlığa kulak vermek, onların insanca bir ortamda çalışmalarını sağlamak ve destek olmak zorundayız.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.