Ey iman edenler! (Fitne çıkarmamak, anarşi ve ahlâksızlığı kışkırtmamak ve karşılıklı hak ve hürriyetlere saygılı bulunmak şartıyla; onlarla birlikte yaşayın, komşuluk yapın, ülke ve bölge nimetlerini paylaşın, ilmi ve iktisadi konularda..
Ey iman edenler! (Fitne çıkarmamak, anarşi ve ahlâksızlığı kışkırtmamak ve karşılıklı hak ve hürriyetlere saygılı bulunmak şartıyla; onlarla birlikte yaşayın, komşuluk yapın, ülke ve bölge nimetlerini paylaşın, ilmi ve iktisadi konularda yardımlaşın, ama gerçekten iman ve Allah’a itimat ediyorsanız sakın ha!) Yahudilerin (ırkçı emperyalist kesimlerini ve yine haksızlık ve ahlâksızlık hedefleyen bazı) Hristiyan (merkezlerini) veliler (yöneticiler) edinmeyin. (Onları dost ve dürüst zannedip, kendinize idareci, karar verici olarak kabullenmeyin. Zulüm ve hıyanet örgütlerine ve girişimlerine destek vermeyin.) Çünkü onlar, (sizin değil) birbirlerinin dostları ve destekleyicileridir. (Artık) Sizden her kim onları dost (ve rehber) edinip (peşlerine giderse), kesinlikle o da onlardandır. Şüphesiz Allah (Siyonist Yahudilere ve emperyalist Hristiyanlara değer ve destek veren ve Müslümanlara hıyanet eden) zalimler topluluğuna hidayet etmez (onların iman nurunu karartır). (Mâide Suresi, 51)
Ekim ayının ilk haftasından bu yana Gazze’nin kuşatılması ve son olarak sadece sivillerin, hastaların, ve yaralıların bulunduğu hastanenin bombalanıp yüzlerce masum insanı öldürüp, onbinlercesinin yaralanması dünyanın gözleri önünde cereyan ediyor..!
Yaklaşık 10 günden fazladır Filistin’de ve özellikle Gazze’de bütün dünyanın gözü önünde insanlık katlediliyor.
O bölgede yaşayan iki milyonu aşkın Müslümana reva görülen ‘açık hapishane ve ablukalar’ kâfi gelmedi.
Şimdi onlardan başlayıp tüm Filistin halkı bir soykırım tehlikesiyle karşı karşıya.
Siyonist İsrail’i ne BM kararları durdurabiliyor, ne Uluslararası Hukuk Kuralları ne de olmayan vicdanları. Sivil, kadın ve çocuk demeden saldırıyor, öldürüyor.
İnsanlık ölmüş, hukuk bitmiş, söyleyecek söz kalmamıştır. İmtihan sadece Filistinli mazlum kardeşlerimizin mi imtihanı, yoksa hepimizin mi?
Fahri Kâinat Peygamber Efendimiz (ASM); ‘Bir kötülük görürseniz elinizle düzeltiniz, yapamazsanız dilinizle düzeltmeye çalışınız. Onu da yapamazsanız kalben buğz ediniz ki bu imanın en zayıf halkasıdır’ buyurmadı mı?
“Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır” sözü Peygamberimizin bizlere emir ve istikamet pusulası değil mi? Kur’an-ı Kerim’de Rabbimiz; ‘Zulme en küçük bir meyil gösterirseniz Cehennem ateşi sizi de kuşatacaktır’ buyurmuyor mu?.
Türkiye Cumhuriyeti devletinin Başkanı Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN’ın BM’de “Dünya beşten büyüktür” söylemi sonrasında da ‘ama’ları, ‘fakat’ları bir kenara bırakıp güçlü bir şekilde “İttihadı İslam-İslam birliği”ne sahip çıkarak dünyadaki mağdurların ve mazlumların ve Soydaş ve dindaşlarımıza sahip çıkma zamandır..! Her alanda hakkımızı cesaretle savunmalıyız..!
Şimdi aynı oyunu sahneye koymak isteyenlere her alanda boykot protestolarımızı demokratik kurallar çerçevesinde en tabi hakkımız olarak sürdürmeliyiz ..!
UYAN MÜSLÜMAN, ARTIK
UYUDUĞUN UYKUDAN UYAN!
Türkiye’deki bu bozuk düzen Müslümanların desteğiyle sürmektedir! İliklerimize kadar girmiş haram ve pek çoğu şüpheli olan ve neslimizi mankurt ulaştıran, hâlâ İsrail mallarını satın alarak onlara destek olmaya devam mı edeceğiz?
KUR’AN-I KERİM’in imani mevzuların tefsiri olan Risale-i Nur kitablarının müfessiri olan Bediüzzaman Said Nursi; “Fukarayı zenginlerle çarpıştıran muzaaf ribâ yapıp bankaları tesise sebebiyet veren ve hile ve hud’a ile cem-i mal eden o millet olduğu gibi; mahrum kaldıkları ve daima zulmünü gördükleri hükûmetlerden ve galiplerden intikamlarını almak için her çeşit fesat komitelerine karışan ve her nevi ihtilâle parmak karıştıran yine o millet olduğunu ifade ediyor…”
“Yahudi milleti hubb-u hayat ve dünyaperestlikte ifrat ettikleri için, her asırda zillet ve meskenet tokadını yemeye müstehak olmuşlar.”
Fakat bu Filistin meselesinde; “hubb-u hayat ve dünyaperestlik hissi değil, belki enbiya-yı Benî İsrailiyenin mezaristanı olan Filistin, o eski peygamberlerin kendi milliyetlerinden bulunması cihetiyle, bir cihette bir ehemmiyetli hiss-i millî ve dinî olmasından, çabuk tokat yemiyorlar..” diyerek sonlarının yakın olduğunu haber veriyor.
Selam Hüda’ya tabi olanların üzerine; bütün levm, lanet zalimlerin ve zulme rıza gösterenlerin üzerine olsun!
KUDÜS vazgeçilmezimizdir.!
T.C Devleti’nin, hükümet olan iktidardaki Cumhur İttifakı ve destekçilerinin ve diğer bütün siyasi partilerin ortak kararıyla dünyadaki ve Filistin’deki yaşanan bu soykırımını önlenmesi için;
İslam ülkeleri ve Türkiye’nin 10 günlük suskunluktan, gecikmeden oluşan vebalden sonra;
“İslam birliği ülkeleri ile birlikte alınacak ortak kararla; büyükelçilerin geri yollanması ve çekilmesi, Demirel, Özal ve Ecevit, Erbakan döneminde kapatılan askeri üslerin kapatılması, İsrailli şirket mallarına ve vatandaşlara yaptırım uygulanmasına kadar pek çok yaptırımın uygulanması insanlık ve Müslümanlık borcumuz olup, zaruridir, elzemdir, katidir..!”
Türkiye’de “kardeş kal platformu” ve bütün gönüllü kuruluşların bu konuya vatandaşlarımızla birlikte demokratik kurallar içinde sahip çıkarak “Müslüman Müslüman’ın kardeşidir” noktasında dünyanın pek çok yerinde zülüm gören Soydaş ve dindaşlarımıza, kardeşlerimize her alanda yardım etmeyi haklı sesimizi duyurmayı Rabbim bizlere nasip eylesin!
Bütün gücümüzle diyoruz ki;
Zalimler için yaşasın cehennem! Amin!
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.